çiçekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çiçekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Kasım 2010 Cumartesi

Lale devri köylüleriyiz biz


Silivri’de 13 çiftçi geçen yıl buğday-ayçiçeği ve kavun kapuz ektikleri tarlalara bu yıl lale dikti. Çünkü buğdaydan kazandıklarından çok daha fazlasını kazanacaklarını düşünüyorlar. Şu anda sadece Seymen köyünde 65 çeşit 700 bin adet lale yetiştiriliyor. Civar köylerden çiftçiler ise sık sık bu rengarenk lale tarlalarını ziyaret ediyor. Biz de gittik ve çiftçilerin tarlalarına neden lale ektiklerini öğrendik.


Lale, güzelliğiyle şehirlerimizin, ekonomik katkısıyla da Türk çiftçisinin yüzünü güldürüyor. Artık birçok çiftçi buğday, ayçiçeği ya da patates tarlalarına lale ekiyor. Çünkü sadece İstanbul’un değil Konya, Bursa, Kocaeli, Zonguldak ve Kayseri gibi birçok ilin baharda sokakları lalelerle süsleniyor. Talep çok, kazancı da buğday, patates ve ayçiçeğinden fazla olunca yurtta birçok çiftçi lale tarımına başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de sosyal sorumluluk projesi olarak ilçelerindeki çiftçileri lale yetiştirme konusunda teşvik ediyor. Bu konuda belediyenin hedefleri büyük, üretimi arttırmak ve yurt dışına da lale soğanı satmak istiyor. Böylece hem 200 bini aşkın insana istihdam sağlanacak hem de ülkeye yüklü miktarda döviz kazandırılacak. Bu, sadece laleyle olmayacak; sümbül, kasımpatı, gül gibi birçok çeşit çiçeğin de tarımı yapılacak.

Biz de Silivri’nin Seymen köyünde lale tarımı yapan çiftçilerle görüştük. Muhtarları Necmettin Eren’in (58) yönlendirmesiyle çiçek ekimine başlayan Turgut Çim (55), Bedri Gencal (44), Hasan Bektaş (48) ve Yılmaz Tekin (55) kavun-karpuz, buğday ya da ayçiçeği ektikleri tarlalarına 700 bin lale dikmiş. Lalenin onlara buğday ya da ayçiçeğinden daha çok gelir getireceğini söylüyorlar. Çünkü 1 dönümlük tarlalarına buğday ekselerdi 200 YTL kâr edeceklerken aynı tarlada yetiştirdikleri 100 bin lale ile 5 bin YTL kazanacaklar. Ortada bu kadar büyük bir fark olmasına rağmen onların tarlalarına lale ekmeye karar vermeleri çok zor olmuş. Çünkü tarlaya çiçek ekmek pek alışkın oldukları bir durum değil. Hatta tarlalarına lale ektikleri için köylüleri kendileriyle bütün kış boyunca dalga geçmiş. Baharın ilk günlerinde lale soğanları rengârenk çiçekler açınca da lale tarlaları gezmeye gelmişler. Turgut Çim, “Gırgır geçseler de, şimdi herkes ağustosta Büyükşehir Belediyesi soğanları alınca ne kadar para verecek ona bakacak. Eğer söyledikleri parayı verirseler bir dahaki sene hepsi bizim gibi lale ekecek.” diyor. Köylüsünü lale ve mevsimlik çiçek ekmeye ikna etmekte zorlanan muhtar Necmettin Eren de “İnsanlar alışkanlıklarını kolay kolay bırakmıyor. Birileri denesin eğer başarılı olursa bende yaparım diye düşünüyorlar. Bir kurban arıyorlardı bizde kendimizi kurban ettik.” şeklinde konuşuyor.

Lale çiftçileri bu zamana kadar şehir merkezine birkaç kilometre ötede yaşamalarına rağmen İstanbul’un lalelerini hiç görmemişler. Yetiştirmeye de bir yıl önce Silivri merkezde Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi Ağaç A.Ş. yetkililerinin verdiği bir seminere katılan muhtarları Eren’in yönlendirmesiyle başlamışlar. Bu toplantıda belediye yetkilileri laleyi yurt dışından almak istemediklerini ve ülke ekonomisine katkı sağlamak için Türk çiftçisiyle birlikte çalışmak istediklerini söylemiş. Daha sonra da lale yetiştiriciliğiyle ilgili üniversite hocaları çiftçilere eğitimler vermiş. Fakat birçok muhtar ve de çiftçi duruma sıcak bakmamış. Projeyi en çok heyecanla karşılayan Eren olmuş. Lale tarımına kendisini o kadar kaptırmış ki; “Bazen kendimi bu masanın başında (muhtarlık masası) lale tarlalarını hayal ederken buluyorum. Dönümlerce kırmızı, sarı, siyah laleleri düşünüyorum. Çok güzel bir duygu. Yıllar önce bir gezi için Hollanda’ya gitmişti orada görmüştüm. Bizim kültürümüze ait bir şeyi onlar çok geliştirmişler. Makinelerle yapıyorlar ekimi. Biz ise unutmuşuz. İstiyorum ki çiftçi olarak biz bu kültürümüzü yeniden canlandıralım.” diyor. Eren’in bu hevesi diğer çiftçilere de geçmiş. Misal, Bedri Gencal geçimini çiftçilikle sağlamasına rağmen çiftçilikten ilk defa bu kadar keyif aldığını söylüyor. Maddi beklentisi var ama yine de “Bana sadece bu keyif de yeter.” diyor. Lalenin böyle kültürel ve zevk verici bir boyutu olduğu gibi ekonomik güzellikleri de var. Muhtar Eren bir dönümlük araziye ektiği 100 bin laleden kazanacağı parayı 70 dönüm tarlaya ektiği buğdaydan alamayacağını söylüyor. Hal böyle olunca Anadolu’da da birçok çiftçi ekmeğini buğdaydan ya da ayçiçeğinden değil laleden çıkarmaya başladı.


Rakamlarla lale ekonomisi
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin şirketi Ağaç AŞ’nin verdiği rakamlara göre Türkiye’de 4 firma yılda 20 milyon adet lale üretiyor.

Türkiye’de toplam 100 dönüm lale tarlası var.

Ağaç AŞ’nin sosyal sorumluluk projesi kapsamında 13 çiftçi bir milyon 300 bin lale yetiştiriyor. Bunun için Silivri pilot bölge seçilmiş. Şu anda Seymen, Samandıra, K.Seymen ve Kurfalı köyünde lale üretimi yapılıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iç üretimi destekleyerek maliyetini yüzde 20 oranında düşürdü. 10 milyon adet lale soğanı için 1 milyon 800 bin YTL harcama yarken şimdi 1 milyon 500 bin YTL harcama yapıyor.

Zaman

çuha çiçegi ve bakımı

Baharı anımsatan renkleri ve 200'ü aşkın türüyle çuha çiçeği, kış bahçelerinde en sık görülen saksı çiçeklerindendir.




Sanılanın aksine kış bahçeleri sadece griliklerin değil bahar etkisi yaratan rengarenk çiçeklerin de mekanı olabilir. Ama tek bir şartla: Bahçeniz için, kış güneşinin yüzünü gösterdiği kısacık zaman dilimleriyle yetinmesini bilen doğru çiçeklere karar verirseniz. İşte bu nedenle biz de dost bir çiçeği taşıdık bu ayki sayfalarımıza: Çuha çiçeği. Rengarenk çiçekleriyle kış bahçelerinde en sık görülen saksı çiçeklerinden biri. Anayurdu Çin olan bu bitkinin 200 dolayında türü bulunuyor. 30 cm kadar boylanabilen çuha çiçeklerinin rozet oluşturan kökten sürmeli, tüylü, açık yeşil renkli yapraklan, bazı türlerinde hoş kokulu, turuncu, sarı, beyaz, pembe, mor, kırmızı renkler de alabiliyor.
Bakımı kolay bir bitki olan çuha çiçekleri, bordürleri, havuz kenarlarını, ağaç gölgelerini ve veranda önlerini süslemek için ekilebildikleri gibi salonlarda saksı içinde yetiştirilmeye de çok uygunlar. Çuha çiçekleri, eşit miktarda kil ve yerkömürü ile zenginleştirilmiş bahçe toprağına ekilmelidirler. Bitki, nemli ortamlarda bulundurulmalı ve toprağı her zaman nemli tutulmalıdır. Yarı gölge ve aydınlık yerleri seven çuhalar, doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Çuha çiçekleri serin ve havadar ortamlarda, kışın 10 dereceye kadar dayanabilirler. İki haftada bir sıvı gübre verilebilir. Profesyonel üreticiler tarafından yetiştirilmiş çuha çiçeği fidelerini alarak bahçenizde, 15'er cm aralıklarla dikebilirsiniz. Çiçek açtıktan sonra kökünden bölünerek de çoğaltılabilir.

kır menekşesi


Menekşe, menekşegiller (Violaceae) familyasına bağlı Viola cinsini oluşturan çoğunlukla saksılarda yetiştirilen bitki türlerinin ortak adı. 400 ile 500 arası türü bulunmaktadır. Dünyanın bir çok yerinde yetişebilmekle beraber en çok kuzey yarımkürede yetişir. Ayrıca Hawai ve Güneydoğu Asya'da da yetişebilir. Doğada aydınlık, fakat gölgede ve nemli bölgelerde yetişir.
Genellikle uzun ömürlü olabilen menekşe türü, bazen dönemlik de yaşayabilir. Yaprakları kalp şeklini andırır ve düzensiz, asimetrik (çarpık) çiçekleri bulunur. Bu çiçekleri menekşe familyasının içindeki türlerin ayırt edici özelliğidir. Çiçeklerinin rengi genellikle, çiçeğin adını verdiği menekşe rengindedir. Fakat mavi, sarı, beyaz, pembe ya da çok renkli açan türleri de bulunur. Çok bol çiçek açar, tüm bahar ve yaz döneminde çiçek açtığı görülebilir.
Işıklandırma koşulları [değiştir]Menekşeler ışıklı ortamları severler, fakat doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaları gerekir. Doğada da ağaç gövdelerinde ve gölgede yaşarlar. Çiçeklenmesi için olabildiğince fazla ışık görmesi gerekir, ama bu ışık direk güneş ışınları olmamalıdır. Bu ışıklandırma hafif bir sabah güneşi gören bir pencere önü, yapay ışık, filtrelenmiş güneş ışığı veya lamba ışığı olabilir. Çiçek vermeyen menekşeler daha aydınlık hatta ev aydınlatmasının olduğu ortamlara alınmalıdır.


Sulama koşulları [değiştir]Toprağı sürekli nemli tutulmalıdır. Alttan sulandığı durumlarda sürekli su eklemek zorunda kalınmaz. Bu sayede ihtiyacı olduğu kadar suyu alttan emecektir. Alttaki haznenin su dolması durumunda 2-3 hafta fazladan sulamaya ihtiyaç kalmaz.
Sulama sırasında kesinlikle yapraklara su değmemelidir. Bu durumda yaprakta lekeler oluşur, hatta yaprak ölebilir.


Gübre [değiştir]Gübre eklenmesi çiçeklenmeyi artırır.


Sıcaklık koşulları [değiştir]Oda sıcaklığı (20-25°) ve % 80 nemlilik oranı uygun seviyelerdir. Geceleri oda sıcaklığının düşmesine, (18°) tahamül ederler. Fakat hızlı sıcaklık değişimlerinden kaçınmak gerekir.


Dikme önerileri [değiştir]Doğrudan saksının üstüne dikilebilir. Ayrıca köklenmemiş yaprakları suyun içinde tutarak da yetişebilir.


Saksılara ayırma Menekşe bitkisi birden fazla saksıya ayrılabilir. Yaprakları en az 2-3 cm sapı kalacak şekilde kopartılır. Yaprak 4'te biri toprağın içinde kalacak şekilde dikilir. Toprağı olabildiğince ıslak tutulmalıdır. Bu dönem su dolu bir bardakta da geçilebilir. 6 aydan sonra eskisi gibi bir menekşe bitkisi olacaktır.